Sümela Manastırı / TRABZON
Trabzon’un Maçka ilçesi sınırlarında, Karadağ’ın eteklerine inşa edilmiş olan Sümela Manastırı, Türkiye’nin en eski ve en etkileyici tarihî yapılarından biridir. M.S. 365-395 yılları arasında Kapadokya kiliselerinin mimari tarzıyla inşa edildiği bilinen manastır, binlerce yıllık tarihine rağmen ihtişamını hâlâ koruyor.
Tarihi ve Mimarisi
Sümela Manastırı’nın ilk inşa edildiği dönem ile manastır olarak kullanılmaya başlandığı tarih arasında yaklaşık bin yıllık bir boşluk bulunmaktadır. Bu süre zarfında yapının tarihine dair kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, konumu itibarıyla Hristiyanlıkta inziva geleneklerini yansıttığı düşünülmektedir. Deniz seviyesinden yaklaşık 300 metre yükseklikte, dik bir yamaca kurulan manastır, hem dini bir sığınak hem de eşsiz bir manzara sunar.
Manastırın 18. yüzyılda kapsamlı bir revizyondan geçtiği ve fresklerle süslendiği bilinmektedir. 19. yüzyılda yapılan ek binalar ise manastıra heybetli bir görünüm kazandırmış, bu dönem aynı zamanda manastırın en zengin yılları olmuştur.
Bölümleri
Sümela Manastırı, oldukça geniş bir alan üzerine yayılmış ve farklı bölümlerden oluşmaktadır:
- Ana Kaya Kilisesi
- Birkaç şapel
- Mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane
- Kutsal Ayazma
Giriş bölümünde yer alan su kemerlerinin bir kısmı günümüzde yıkılmış olsa da, bu yapılar manastırın su ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır. Girişe dar ve uzun bir merdivenle ulaşılır ve kapının hemen yanında muhafız odaları bulunur. İç avluya açılan bu girişten sonra, kilise haline getirilen mağaranın önünde manastır binaları sıralanır.
Kültürel ve Turistik Önemi
Sümela Manastırı, sadece mimarisi ve tarihi ile değil, aynı zamanda Türkiye’nin önemli kültürel yapılarından biri olmasıyla da dikkat çeker. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu yapı, Trabzon’a gelen yerli ve yabancı turistlerin mutlaka ziyaret ettiği bir destinasyondur.
Ziyaret İçin İdeal Bir Durak
Doğayla iç içe, dağların arasına konumlanan bu tarihi yapı, ziyaretçilerine hem kültürel bir deneyim hem de muhteşem bir manzara sunar. Eğer siz de Trabzon’u ziyaret ediyorsanız, Karadeniz’in bu eşsiz tarihî mirasını görmeden ayrılmayın!
BİR CEVAP YAZ